Akıl ile inanmak nedir?

İnanmak genel bir kavramdır ve kelime olarak bağlanmak ile eşdeğerdir. Bir insana sorgusuz, sualsiz ve mantıksız bir şekilde bağlanmak genel olarak kötü sonuçlara sebep verir. Peki Tanrı’ya bağlanmak, kötü sonuçlara sebebiyet verir mi? Aslında bu sorunun yanıtını İsa Mesih bizlere veriyor.

“İsa ona şu karşılığı verdi: “ ‘Tanrın Rab’bi bütün yüreğinle, bütün canınla ve bütün aklınla seveceksin.” (İncil Matta 22:37)

Bir insan sevdiği kişiye, sevdiği işine, sevdiği şehire veya sevdiği herhangi bir şeye bağlanabilir. Mesih, Tanrı’yı sevmemizi söylüyor. Ancak “yüreğinle ve aklınla” diyerek ince bir detay veriyor bizlere. Tanrı’mızı hem aklımız ile hem de yüreğimiz ile sevmemiz gerektiğini buyuruyor.

Bir insan yukarıda saydığımız ve daha sayabileceğimiz onlarca şeye yürek ile bağlanırsa eksik kalır fakat aklı ile de bağlanır ve severse o zaman her şey tamam olur. Mesih, Tanrı’yı aklımız ile kavramamızı ve o şekilde sevmemizi istiyor.

Bir insan yürekten sevdiği şeylere bağlandığı zaman her şeyi yapabilir. Aklı ile sevmezse, aklına oturtmazsa ve akıl kavramını es geçerse yürekten sevdiği şeyler uğruna yanlış olan onlarca şey yapabilir. Bu yanlışları sırf yürekten sevdiği için yapar ve yanlış olduğunu bile farketmez.

Aklımız ile Tanrı’yı sevmemiz demek, Tanrı’yı her zaman araştırmak, her zaman öğrenmeye çalışmaktır ve bu, her zaman yeni şeyler keşfetmemizi sağlar. Tanrı’ya olan güvencimizi her zaman tazelememizi sağlar. Akıl her zaman Tanrı’yı aramamızı sağlar, çünkü bu aklı bize veren Rab’dir.

Mezmurlar 14:2 “RAB göklerden bakar oldu insanlara, Akıllı, Tanrı’yı arayan biri var mı diye.”

Biz araştıralım, öğrenelim diye Rab bize akıl vermiştir, bu akıl ile Rab’bi bulalım diye bizi bilgelik ile donatmıştır ve Mesih bize aklın yolunu gösterir.